Uncategorized

Beklenmeyen Olaylar Part 1

Beklenmeyen Olaylar Part 1
Yorumlarınızı, fikirlerinizi ve düşüncelerinizi benimle paylaşmak bu hikayenin devam etmesinde en önemli etkendir. O yüzden yorum yapmaktan kaçınmayın. Hikayenin ilk bölümünde ne yazık ki yeteri kadar seks yok. Ama okumaya devam edin. Eminim seveceksiniz.

Ahmet ile liseden arkadaştık. Tam bir fırlamaydı. Ağzı çok iyi laf yapar, çok ortamlara girer çıkar, her türlü insanla oturup kalkardı. Fena halde kız düşkünüydü, neredeyse tam bir sapıktı. Ama bu abazalığı yüzünden hiç kız arkadaşı olmamıştı.
Ahmet’de diğer tüm arkadaşlarım gibi ablama yanıktı. Ablam 175 boyunda, sarışın beyaz tenli, kahverengi gözlü, benden 4 yaş büyük, büyük memeli bir kadındı. Bir marka için modellik yapıyordu ve fena da para kazanmıyordu.
Babam sağolsun gençliğinde çok çalışarak birkaç tane ev bir tane de yazlık almıştı. Biz de üniversite sınavına girmiştik, benim sınavım gayet iyi geçmişti ama Ahmet için aynı şeyi söylemek mümkün değildi. Zaten liseden de sınıfta kalarak zar zor mezun olabilmişti.
Ben bazen ailemle bazen de ablamla kalıyordum. Ablamın evi anne ve babamın evine uzaktı ama aynı şehirde yaşıyorlardı. Ben de canım hangisinde isterse onun yanında kalıyordum.

Yaz yeni başlamıştı ve bu yaz daha önce hiç yapmadığımız bir şey yapıp ablam ve ben yazlığa gidecektik. Ablama Ahmet’in sınavının kötü geçtiğini ve bizimle gelmek istediğini sorduğumda, sadece gelsin demişti. Ahmet’i arayıp haber verdiğimde çok sevinmişti. O sabah ablamın arabasıyla yola çıkacaktık.

Sabah erken uyandım, geceden hazırladığım çantamı kontrol edip eksik bir şey olmadığına baktım. Ahmet’i aradım bize gelmesini ve 2 saate yola çıkacağımızı söyledim. Ablam her zaman olduğu gibi erkenden kalkmış hazırlanmaya başlamıştı. Odamda oturmuştum ve telefonumla geziniyordum, karşıma Ahmet’in kuzeni Ece’nin fotoğrafı çıktı. Oldum olası Ece’yi sikmek istemiştim. Çok güzel bir kızdı. Ama Ahmet’in kuzeni olduğu için hiçbir hamle yapamıyordum. Arkadaşımı böyle bir şey için kaybetmek istemiyordum. Ece’nin fotoğraflarına bakarken ablam içeri girdi.

-Ne o yine Ece’ye mi bakıyorsun.
-Abla bu kız Ahmet’in kuzeni olmasa bir dakika düşünmem ama arkadaşımı kaybetmek istemiyorum,dedim.
Ablam gülümsedi.
-Arkadaşlarına çok değer veriyorsun da arkadaşlarının bana nasıl baktıklarını görmüyorsun galiba, bir izin versem o an sikerler beni, bir dakika durup düşünmezler bile dedi.

Haklıydı. Ahmet’in ya da diğer arkadaşlarımın ablama nasıl baktıklarını, ablama her fırsatta nasıl yavşadıklarını biliyordum ama bu durum benim hoşuma gidiyordu. Ablam arkadaşlarımla alay ediyor, onlara hiç yüz vermesede, gülüp eğleniyordu. Ama arkadaşlarıma da hak veriyordum ablam gördüğüm en güzel kadınlardan biriydi.

İster misin Ece’yi sana ayarlayayım dedi ablam. Nasıl yapacaksın bunu dedim. Sen Ahmet’den çekinmiyor musun? Ahmet’i ben hallederim, gerisine karışmam dedi. Nasıl halledeceksin Ahmet’i dedim. Sadece gülümseyip çıktı odadan. Ben bu gülüşü biliyordum, o yüzden hiç üstelemedim.

Birkaç dakika sonra kapı çaldı. Gelen Ahmet’ti Ahmet benden oldukça kısa, esmer kara kuru bir çocuktu. Ece gibi bir kızın onun kuzeni olduğuna inanmıyordum bazen. Kapıyı ablam açmıştı, Ahmet ablamı göz uçuyla süzüp merhaba Sevda abla diyebildi titreyen sesiyle. Bu çocuk ablamı ver gördüğünde sesi titriyordu. Ablam da gülerek hoş geldin, içeride seninki geç yanına geliyorum bende şimdi dedi.

2 Saat sonra…

Arabayı ablam kullanıyordu. Kırmızı uzun bir elbise giyinmişti. Sarı saçlarını bağlamamıştı, gerçekten çok güzel görünüyordu. Ahmet arka koltukta ben de ablamın yanında oturuyordum. Yolculuğun ilk bir saatinde sadece müzik dinledik, keyfimiz çok yerindeydi yolculuk keyifli geçiyordu. Ahmet çok az konuşuyordu. Normalde hiç susmayan çocuk ablamın yanında buz kesilmişti. Eline geçen her fırsatta ablama baktığını biliyordum. Ablamda bazen dikiz aynasından ona bakıp gülümsüyordu. Ahmet ablamın bakışlarını fark edince kıpkırmızı olup koltuğa iyice sindi.Artık sadece ablama bakıyordu. Benim onu aynadan gördüğümü fark etmemişti bile.
Birkaç saat daha yol gittikten sonra ablam yorulduğunu söyledi. Arabayı kenara çekti. Kulağıma eğildi, arabayı sen kullan, bak ne yapacağım şimdi dedi gülümseyerek.

Ablamın bu hallerine alışmıştım. Normalde gördüğü her kıza sulanan yavşak Ahmet’in de bu halleri hoşuma gidiyordu. Ablam arabadan indi, bende diğer kapıdan çıkıp sürücü koltuğuna geçecektim. Arabanın önünde, abla çok yüklenme çocuğa, iki gülümsedin bir şey oldu ağzını bıçak açmıyor dedim. Ablam merak etme ben işimi bilirim dedi ve arabaya bindi. Arabanın tüm camları kapalıydı yani Ahmet’in bizi duyması imkansızdı. Ablam yanımdaki koltukta otururken ben de arabayı sürüyordum. Ahmet hala konuşmuyor, telefonuyla ilgileniyor ya da boş boş yolu izliyordu. Bir süre sonra ablam konuştu, Ahmet niye hiç konuşmuyorsun, başına güneş mi geçti dedi gülümseyerek. Ahmet aniden irkilip kendine gelmiş gibiydi. Yok Sevda abla, gayet iyiyim, telefonumla ilgileniyordum dedi. O an aklıma Ece geldi. Ablamın bir planı vardı, evdeyken bana bunu söylemişti,ortamı alevlendirmenin tam zamanıydı. Ahmet normalde hiç susmaz abla, seni görünce bir şeyler oluyor bu çocuğa dedim. Ablam, Ahmet’e döndü, öyle mi Ahmet dedi. Ahmet’in bana nasıl baktığını ve suratının halini aynadan görebiliyordum. Çok sinirlenmişti ama umurumda bile değildi. Zar zor konuşuyordu çünkü çok mahcup hissetmişti. Yok Sevda abla bugün keyfim yok biraz diyebildi sadece.

Ablam muhabbeti devam ettirmedi. Ne yapmak istediğini çok iyi biliyordu. Bir kaç dakika sonra ilerideki benzincide durmamı söyledi. Benzincide durdum arabaya yakıt alırken ablam arabadan çıkıp benzincideki markete girdi. Ahmet’in dili aniden çözülmüştü.
-Ne biçim konuşuyorsun lan ablanın yanında ayıp değil mi? Neydi o söylediğin şey?
-Doğru değil mi amk? Ablamı görünce suspus oldun, şurada başka kız olsaydı yol boyunca yavşamıştın, nasıl baktığını falan fark etmedim mi sanıyorsun? Tanımıyor muyum ben seni?

Ahmet ablama baktığını inkar edecek gibi olmuştu ama sonra sustu. Sadece suratını asmış öylece oturuyordu.
Ablam geldiğinde bu sefer arka kapıyı açtı. Ahmet’e bakıp, yanına oturabilir miyim ön koltukta bacaklarım ağrıdı dedi. Ben ablamın ne kadar sürtük olduğunu her zaman biliyordum ve bunu kabul etmiştim ama Ahmet’i mahvediyordu resmen.

Ahmet t-tabi diyebildi ve kenara çekildi.
-Ben ön koltuğa geçeyim mi?
-Yok gerek yok oturabilirsin burada.
Ablam doğrudan oturdu, elindeki poşetlerden bisküvi ve kutu kola çıkardı. 3 kutu kola almıştı. Arka koltuktan bana kolayı uzattı. Sonra Ahmet’e sordu.
-İçer misin?
-İçerim Sevda abla.
Ablam kolayı Ahmet’e verirken gülümsedi, arabayı çalıştırdım. Daha 2-3 saatlik yolumuz vardı. Ablam Ahmet ile muhabbet açmaya çalışıyordu ama Ahmet konuşmakta zorlanıyordu. Söylediğim şeyin mahcupluğunu hala üzerinden atamamıştı. Ama yavaş yavaş açılıyordu.
-Ee Ahmet var mı kız arkadaşın falan?
-Yok Sevda abla ya.
O sırada lafa ben girdim.
-Ahmet’in sevdiği kız vardı da bakmadı Ahmet’e.
-Ulan sussana.
-Ne olacak canım? Sizin okuldan mıydı sevdiğin kız?
-Okuldandı Sevda abla.
-Hmm anladım, belki bir şeyler yaparız.
-Ne gibi.
-Sonra konuşuruz acelesi yok şimdi.

Ahmet başka bir şey sormadı. Konuşma yine kesilmişti. Sadece ablam radyodan çalan şarkıya eşlik ediyordu. Gerçekten çok güzel bir kadındı. Ahmet’in bu suskunluğunu, diğer arkadaşlarımın ona olan bakışlarını anlayabiliyordum.

Ablam birden başını Ahmet’in omzuna yasladı ve uyuyacağını söyledi. Ahmet kaskatı kesilmişti. Hiç bir şey söylemiyor, hiç bir şey yapmıyordu. Ablam gerçekten uyumuştu. Ahmet, ablamın saçlarının kokusunu, nefesinin sıcaklığını hissediyordu. Çok kısa bir süre sonra Ahmet ellerini sikinin üzerine koydu. Siki sertleşmişti ve bunu saklamak istiyordu. Ben aynadan bakıp bunu fark ettiğimde gülerek konuştum.
-Nasıl Ahmet keyfin yerinde mi rahat mısın arkada?
-Sana bir şey söylerdim ama ablan uyuyor, uyandırmak istemiyorum.
-Aman aman uyandırma, bak sen keyfine, rahat o da.
. Bir süre sonra Ahmet’in ellerinin hareketlendiğini gördüm. Ellerini önce ablamın bacaklarına sonra daha yukarı çıkarak göğüslerine sürtmeye başlamıştı. Ablamın büyük göğüslerini hafif hafif okşuyordu, benim onu izlediğimi bilmiyordu çünkü tüm dikkatini uyuyan ablama vermişti. Sonunda cesaretini toplayıp ablamım memesini hafifçe sıktığında ablam gözlerini açtı. Ablamın ilk gördüğü şey Ahmet’in sertleşmiş sikiydi. Oooo dedi. Sonunda cesaretini toplayabilmişsin. Ahmet şok olmuş gibiydi bir eli ablamın göğüslerinin üstünde, diğer eliyle de sikini okşuyordu. Ablam bana baktı, gördün mü arkadaşını, ablanı elliyor arka koltukta dedi. Ben güldüm, Ahmet ayıp değil mi? Ablamı mı elliyorsun nerede arkadaşlık dedim. Ahmet hiç konuşmuyordu. Çok azgın olduğu belliydi, elini ablamın göğüslerinden çekti ama sikini okşamaya devam ediyordu. Ablam o sırada hamle yapıp Ahmet’in dudaklarını hafifçe öptü.
Ahmet ablamı tekrar öpmek istiyordu. Başını yavaş yavaş ablama yaklaştırdı ve bu sefer kendisi ablamı öptü. Ablam bir elini Ahmet’in sikine, diğer elini de Ahmet’in ensesine attı. Ahmet’in sikini ve ensesini okşarken öpüşüyorlardı. Ablam, Ahmet’i çok ateşli bir şekilde öpüyordu. Dilni Ahmet’in ağzında gezdirdiğini fark edebiliyordum. Ahmet’te ablamın memelerini sıkıyordu. Ablam, başını Ahmet’ten uzaklaştırıp, dudaklarını ayırdı. Fena öpmüyorsun, ama çok tecrübeli değilsin dedi ve diliyle Ahmet’in dudaklarını hafifçe yaladı. Ahmet ablamın dudaklarına tekrar yapıştı, ablamın dudaklarını öpüyor, memelerini sıkıyordu. Ablam ise Ahmet’in pantolonunun üstünden Ahmet’in sikini sıkıp okşuyordu.
Ahmet ani bir hareket yapıp arka koltukta ablamı altına aldı. Çok ateşlice öpüşüyorlardı. Ablamın bu durumlarına alışkın olsam da ablam kadar güzel bir kadının arabanın arka koltuğunda Ahmet gibi birisiyle bu şekilde öpüşmesi beni biraz garip hissettiriyordu. Hayır ablamla hiçbir şey yaşamamıştım. Ama bana güzel arkadaşlarından bazılarını ayarlamış ve bizi izlemek istediğini söylemişti. Ablam bacaklarını açıp Ahmet’i bacaklarının arasına aldı. Ahmet sikini ablamın amına sürtüyordu. Ablamda Ahmet’i öpüyor, dudaklarını emiyordu. Ahmet ablamın üstünden kalktı ve pantolonunu çıkartmak istedi. Ablamı arabanın arka koltuğunda sikecekti. Ama ablam doğrulup Ahmet’i tekrar öpmeye başladı. Ahmet’in dudaklarını bırakmıştı ve boynunu öpüp hafifçe emiyordu. Ahmet ellerini ablamın vücudunda gezdiriyor. Uzun zamandır hayalini kurduğu anı yaşıyordu. Ablam, Ahmet’in boynunu öperken sikini okşamaya devam etti. Şimdi Ahmet’in sikini sertçe okşuyordu onu boşaltmak istediği belliydi. Beni şimdi sikmene izin veremem, ama bu yaptığımızı yolculuğumuz bitene kadar yapabiliriz dedi ablam. Ahmet sadece derin bir inleme çıkarttı. Arka koltukta öpüşmeye devam ederlerken ablam Ahmet’in üzerine çıktı ve kıçını Ahmet’in sikine sürtüyordu. Ahmet hayatının en iyi anını yaşıyordu. Ablam gibi bir kadını rüyasında bile göremeyecekken şimdi ablam ona zevk yaşatıyordu. Ablamın göğüslerini sertçe sıkıyor, ablam amını Ahmet’in sikine sürterken kıçını avuçluyordu. Ablam, Ahmet’in kucağından indi, ellerini tekrar Ahmet’in sikine götürdü ve tekrar sertçe öpmeye başladı. Arabada duyulan tek ses ablam ve Ahmet’in öpüşme sesleri ve Ahmet’in derin inlemeleriydi. Hadi boşal bebeğim, boşal… diyebildi ablam Ahmet’ten dudaklarını ayırabildiği saniyelik an içinde. Ablamın dolgun dudakları kıpkırmızı olmuştu, Ahmet çok şiddetli emmiş olmalıydı. Sonunda Ahmet büyük bir inlemeyle pantolonunun içine boşaldı. Ablam dudaklarını Ahmet’ten ayırdı büyük kahverengi gözlerini Ahmet’in gözlerine kilitledi, bu benden sana küçük bir hediyeydi eğer uslu olursan belki daha fazlasını alabilirsin dedi ve Ahmet’e son bir küçük öpücük verdi.
Ahmet tam anlamıyla şoktaydı. Az önce yaşadığı zevkin gerçek olduğuna inanamıyordu. Onunla tanıştığımız ilk andan beri, diğer tüm arkadaşlarım gibi ablam hakkında bir sürü fantezisi olduğunu biliyordum. Bunu sadece ablama bakışlarından bile anlamıştım. Ama Ahmet ablam gibi, büyük memeli, sarışın, uzun boylu bir kadının sadece hayalini kurabilirdi. Tüm bu olanlar Ahmet için hayallerinin bile ötesindeydi.

Ablam kırmızı elbisesini ve saçlarını düzeltti. Aynadan yüzündeki hafif makyajı kontrol etti. Dudaklarının bu kadar kızarmasından rahatsız olmuş gibiydi ama Ahmet’in onu bu kadar şiddetli öpeceğini düşünmemişti. Nasılsın Ahmet dedim keyifli bir ses tonuyla, ablam Ahmet’in tüm enerjisini bitirmiş olacak ki sadece iyiyim diyebildi. Sonra ablam konuştu. Bir hafta aynı evde kalacağız, umarım benden daha fazlasını alabilmeyi hak edersin. Çünkü eminim, göreceğin şeyler çok hoşuna gidecek.
Sikim şimdiden tekrar sertleşti, biraz yalasan mı sikimi? Ahmet büyük bir özgüven ve enerjik bir sesle bunu söylediğinde ablam kahkaha attı. Sanırım daha fazlasını almak için her şeyi yapacaksın. Sikini şimdi emmeyeceğim ama daha sonra neden olmasın?
Ahmet uzanıp ablamın dolgun dudaklarını tekrar öptü. Ablam, Ahmet’i hafifçe itip, senin bu arkadaşın baya azgınmış, niye beni uyarmadın daha önce?
Hep seni sikmek istedi abla, diğer arkadaşlarımın da istediği gibi dedim. Ahmet güldü. Ama hiçbir şey konuşmadı.
1 Saat Sonra
Ahmet ve ablam yol boyunca birkaç kez daha öpüştüler. Ama ablam Ahmet’e istediği şeyi hiçbir zaman tam olarak vermedi. Öpüşmeleri, ilk öpüşmelerinde olduğu kadar ateşli değildi. Ablam, Ahmet’e işkence yapmaya devam ediyordu. Ahmet ise utangaçlığını iyice üzerinden atmıştı.

Yazlığa gelmiştik, arabayı park ettim ve arabadan indim, ablam da hemen benden sonra indi arabadan. Ahmet hala arabadaydı, ne yaptın çocuğa mahvettin dedim. Daha hiçbir şey yapmadım ki dedi ablam. Ahmet’te arabadan indiğinde bagajdan eşyalarımızı alıp eve çıktık.

Saat öğleden sonraydı. Bugün denize ya da havuza girmeyecektik, sadece dinlenecektik. Eşyalarımızı yerleştirdik ve üstümüzü değiştirdik. Ahmet ve ben salonda otururken ablam duşa gireceğini söyleyip kalktı. Ben Ahmet’in üzerine oynamıyordum eğlenceyi ablama bırakmıştım çünkü ablam işini her zaman bilirdi.

Ablam duştan çıktıktan Ahmet ve ben de duş aldık. Neredeyse akşam olmuştu. Gün içinde Ahmet ve ablam muhabbet etmeye başlamışlardı. Ahmet artık çok daha rahattı. Ablam henüz Ahmet’in üstüne gitmiyor sadece onunla sohbet ediyordu. Ahmet ablamı birkaç kez ellemeye, öpmeye çalışmıştı ama ablam Ahmet’i her seferinde savuşturdu. Bir ara ablam bana döndü, birkaç gün sonra Ceyda gelecek hadi yine iyisin dedi. Ceyda ablamın arkadaşlarından birisiydi, bana birkaç kere ayarlamıştı. Ablamın arkadaşları da ablam gibi eğlenmeyi çok severdi. Ahmet ablama bakıp Ceyda kim dedi. Benim bir arkadaşım, çok sever bizimki Ceyda’yı dedi gülerek.

Devam edecek…

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir