Kaynimin Karisi(ALINTI)
Merhaba ben Ali. Hollanda’da yaşayan bir işadamıyım. Yaşım 40 ve evliyim. Size başımdan geçen olayların bir tanesini anlatacağım. Ben sex konusunda biraz doyumsuz olduğumdan, devamlı olarak sabit bir dostum olmuştur. Bunların biri de Bulgar bir kızdı, kendisini haftanın 3 günü ziyaret etmesem duramazdım. Yaz mevsimiydi, yani tatildi. Eşimi ve çocuklarımı Türkiyeye tatile göndermiştim, 3 hafta sonra da ben gidecektim. Bu arayı değerlendirmek istedim tabiki ve hemen Bulgar dostumu eve getirdim. Eve gece soktum ki, kimse görmesin diye.
Wiskilerimizi yudumladık önce, ikimiz bir şişe wiski içtik. Vakit geldi yatağa gittik. Başladık sevişmeye, içkinin tesiri ile sabaha kadar sikiştik. Haftasonuydu, biz kalkana kadar öğlen olmuştu. Kalkıp banyomu yaptım, aşağı indim bornozumla, tam kahvemi içiyordum ki, kapı çaldı. Baktım kayınımın karısı, açtım içeri davet ettim. Bulgar dostum da bu arada halen yukardaydı, yatakodasında yani. Kayınımın karısı, “Bir ihtiyacın varmı? Ortalığı toparlayım biraz…” dedi. “Yok gerekmez, sağol…” desem de, “Olmaz sen tek başınasın, ben bir ortalığı toparlayım.” diye ısrar etti. Kayınımın karısını sikmeyi aklımdan hep geçirmişimdir. Esmerdi, çok süper bir vücudu vardı, kendine bakan bir kadındı. Etek giymişti…
Mutfağı toparladı biraz. “Bir de yukarıyı toplayım.” demez mi. Israr edince, kendi kendime (tamam, yandık, yakalandık) dedim. Çıktı yukarıya, ben de arkasından tabi. Bulgar kızı çırıl çıplak vaziyette yatakta görünce, yüzündeki ifadeyi görmeniz lazımdı! “Enişte bu ne?” dedi. “Ne olduğunu görüyorsun işte!” dedim. “Ayıp, sana yakıştıramadım enişte, karına söyleyecem!” dedi. Durumu açıklamaya çalıştım, ama açıklayacak pek birşey yoktu aslında, herşey ortadaydı. Dediğim tek şey, “Karım bana yetmiyor!” oldu. Ama kayınımın karısı eşime söylemeye niyetliydi…
Ben de içimden (Madem öyle, ben de seni sikmezsem!) dedim, kayınımın karısına belinden sarıldım ve elimi hemen amcığına attım. Baktım ki amcığı sulanmaya başladı. “Dur, yapma enişte…” dese de, amcığı istiyordu. Bulgar dostumun da ağzı açık kaldı, neler oluyor diye. Nede olsa akşamdan hızımı alamamıştım, benim yarak taş gibiydi zaten. Kayınımın karısını attım yatağa, bağırsada kimse duymazdı, nasılsa müziğin sesini açtmıştım aşağıda. Kayınımın karısı yatakta kaçmaya çalışıyordu. Ben üstümdeki bornozu çoktan çıkarmıştım, ve onun arkadan üstüne kapandım. Kaçacak bir yeri yoktu. Eteğini sıyırmamla külotunu çıkarmam bir oldu, ama külotunu yırtarak çıkartmak zorunda kaldım. Bulgar dostum yatakta olanlara hayretler içinde bakıyordu sadece…
Yarağımı tükürükleyerek arkadan amına öyle bir geçirdim ki, kayınımın karısı kas katı kesilmişti, sıkıyordu kendini. Ama benim taş gibi olmuş yarak girmişti bir kere. Artık amcığı iyice sulanmaya başlamıştı. Kulaklarından öpüyor, elimle kalçasının arasını açıyordum ki, hepsini amına sokabileyim diye. Kayınımın karısını 5 dakika kadar böyle siktim. Artık yarağı yemişti nasılsa, bıraktı iyice kendini. Bir yandanda ağlıyordu. Sonra bu ağlama yerini inlemeye bırakmıştı. Nerdeyse boşalacaktı. Zorla üstüme çıkarttım, inip inip kalkıyordu. Yarağımın üstünde öyle bir kıvırıyordu ki, benim yarak daireler çiziyordu. Sonunda dayanamadı ve öyle bir boşaldı ki, işedi sandım. Islaklık ta göbeğime kadar geldi. Beni çıldırttı bu ıslaklık…
Artık benim de boşalma zamanım gelmişti, domalttım ve tekrar amına girdim arkadan, vıcık vıcık olmuştu amı. Ben çok sert gidip geliyordum, O’da kıvırmaktan duramıyordu, açılmıştı artık iyice. Bir an yarağım amından çıktı, tam boşalmak üzereydim. Hemen sokup amına boşalayım dedim ve yüklendim. Ama amı biraz dar geldi sanki bana. Haklıyıdım darmış gerçekten, ama amına değil götüne girmişim. Kayınımın karısı sadece bir, “Ayyyy…” diyebildi. Zevkin doruğuna ulaşmıştı artık, acı ve zevk ikisi bir arada. Fazla dayanamadım (dar bir göte kim dayanır ki), süper bir boşalma yaşadım. Sikimi götünden çıkarırken göt deliği halen zonkluyordu. “Şimdi istersen git karıma söyle!” dedim. O’da artık anladı durumu, “Nasıl söyleyim?” dedi. Yalnız bana bir şartı vardı: “Bulgar dostunu bırak, istediğin zaman beni sik enişte.” dedi.