Uncategorized

Üvey Kızım: İmam Hatipli Edanur 1

Üvey Kızım: İmam Hatipli Edanur 1
Bir Cumartesi öğleden sonrası karım ve üvey kızım evde yokken porno sitelerde takılıyordum. Birkaç sitede “Türk İfşa, Liseli İfşa, Türbanlı İfşa” gibi başlıklar görünce neymiş bunlar diyerek tıklamaya başladım. Her tıkladığımda farklı bir site açılıyor, o da başka bir siteye yönlendiriyordu.

Sonunda bir sitede sonuncu linke tıkladım. Ancak bu kez de anti virüs uyarısı çıktı. “Girmek istediğiniz site tehlikeli olabilir!” şeklindeki uyarıyı dikkate alsam mı almasam mı diye bir süre düşündükten sonra almamaya karar verdim. Anti virüsü kapatıp linke tıkladım ve siteye girdim.

Birkaç klasör vardı ve altlarında başlıkları yazıyordu. Bir tanesinde “Türbanlı Edanur” yazıyordu. İlgimi çekti. Çünkü üvey kızımın da adı Edanur’du ve türbanlıydı.

Klasöre tıklayıp açtığımda resimler göründü. Genç bir kızın yarı giyinik ve tamamen çıplak resimleri vardı. Resimler arasında ilerlerken bir şeylerin ters olduğunu fark ettim. Gerçekten de bir gariplik vardı bu işte. Birden kalbim hızlı hızlı atmaya başladı. Resimlerin çekildiği yerler bizim eve çok benziyordu. Nihayet bir resimde kızın yüzü göründüğü vakit başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Çünkü bu üvey kızım Edanur idi.

“Aman Yarabbim, bunlar ne böyle!” dedim. Ağzım açık kalmıştı. 17 yaşına yeni giren üvey kızımın çıplak resimleri internette karşıma çıkmıştı. Selfie denen şekilde kendini çekmişti evin her yerinde. Bizim yatak odamızda aynalı dolabın önünde, hatta yatağımızın üzerinde, kendi odasında, evin salonunda, banyosunda ve küçük tuvaletinde çektiği 40 kadar resim vardı.

Memelerini, amını ve götünü cömertçe sergilemişti resimlerde. Nasıl olmuştu bu? Edanur gibi bir kız nasıl olur da böyle bir iş yapmıştı? Kim için çekmişti bunları? Birine mi göndermişti? Birisi mi aklını çelmişti? Cevapsız sorular kafamda gidip gelirken gözlerimi ekrandan alamıyordum.

Annesi Hayriye ile evleneli daha 3 ay olmuştu. Hayriye de benim gibi öğretmendi, 43 yaşındaydı. Aynı Kız İmam Hatip Lisesinde birlikte görev yapıyorduk. Ben matematik öğretmeni aynı zamanda müdür yardımcısıyken, o meslek dersi öğretmeniydi. Haliyle kapalı, tesettürlü bir kadındı. Edanur da bizim okulda ikinci sınıfta okuyan kendi halinde, kapalı, mazbut bir aile kızıydı. Ama nasıl olmuş da böyle bir işe girişmişti?

Bembeyaz güneşten mahrum kalmış bedeni gözlerimi kamaştırdı. Yarağım kalkıp sertleşti, engel olamadım. Üvey kızımın amını, memelerini, götünü uzun uzun seyrettim. Bir hazineydi bunlar. Tertemiz biçimli amı, minik sivri uçlu, süt gibi beyaz yuvarlak ve büyük memeleri vardı. Onu her zaman kapalı kıyafetlerle gördüğüm için memelerinin bu kadar büyük olduğunu görmek beni çok şaşırttı. Sırtına dökülen kahverengi saçlarını annesinin ısrarları sonucu yakın zamanda açmaya başlamıştı evde.

Götü dolgun ve göt yanakları ayrıktı. Ona annesiyle evlenirken hediye olarak aldığım, üzerinde adının yazdığı altın kolye boynundaydı resimlerde. “Allahım nasıl şeyler bunlar!” dedim kendi kendime. Laptopuma kaydettim her birini.

Ana kız alışverişe gitmişlerdi. Gelmeleri yakındı, o nedenle kapattım laptopu. Bir sigara yaktım balkonda. Eşofmanın altında yarağım halen dimdikti. İnmiyordu bir türlü.

17 yaşına gireli daha iki hafta olmuştu. Evde arkadaşlarıyla birlikte kutlama yapmıştık. Babası da annesi gibi ikinci evliliğini yapmış ama üvey annesi kendisini istemediğini açık açık söylemişti. Oysa ben onu öz kızım gibi sevmiştim. Okulda öğretmeni evde üvey babasıydım. Bana baba demiyordu elbette ama çekiniyor, saygı duyuyordu.

Annesiyle ilişkimiz boşanma aşamasında başlamıştı. O dönem herkesten gizlediğimiz ve yalnızca duygusal bir ilişkiydi. Boşanması kesinleştikten kısa süre sonraysa evlenme kararı vermiş, şimdi oturduğumuz evi tutmuş, yeni eşyalar almış ve sade bir nikah töreniyle evlenmiştik.

Sigaramı söndürmüştüm ki kapının zili çaldı. Hayriye ve Edanur gelmişti. Yarağımı gizlemesi için eşofmanımın üstünü giyindim hemen ve kapıyı açtım. Ellerinde poşetler vardı. Onlar ayakkabılarını çıkarırken poşetleri salona götürdüm.

“Neler almışsınız böyle!” dediğimde Hayriye “Sana da bir şeyler aldım canım!” dedi gülümseyerek. Edanur yine çekingen davranıyordu. Şu salonun ortasında durup kendi çıplak resimlerini çeken kız şimdi utangaç bir halde bana bakmaya korkuyordu.

Yaklaşık 1,60 boyunda zayıf bir kızdı. Başı açık haliyle pek güzel görünmüyordu ama kapalı halde gerçekten çok hoş, zarif ve çekiciydi. Ensesinden bağladığı parlak gri türbanı, uzun renkli bluzu, altındaki hatlarını belli eden daracık taytıyla çok güzel ve alımlıydı. “Anne ben bunları denemek istiyorum!” diyerek elinde poşetle odasına geçti.

Gördüklerim hakkında Hayriye ile konuşamazdım ama en azından biraz ağzını arayabilirdim. Ona “Edanur’un bir erkek arkadaşı var mı!” diye sorduğumda “Bunu da nerden çıkardın, benim kızımın nerden erkek arkadaşı olsun, olsa benim haberim olur!” dedi tepki gösterir gibi. “Tamam, kızma, sadece sordum. Geçen okulda kızlar kendi aralarında konuşurken duydum, erkek arkadaşlarından bahsediyorlardı. Yani ne bileyim belki onun da vardır diye düşündüm!” dediğimde “Ha yok, sanmam, olsa bilirim ben, hem daha bu işler için küçük Edanur. O dediğin kızlar bana da denk geliyor!” dedi.

Hayriye de aldıklarını denemek için yatak odasına geçince peşinden gittim. Tesettürlü bir kadın olsa da öğretmen olduğu için basit, pejmürde giyinmezdi hiçbir zaman. Kendine her ay yeni kıyafetler alırdı. Şimdi de okulda giymek için etekler ve gömlekler almıştı.

Kızı gibi beyaz tenli, kalın hilal kaşlı güzel ve zarif bir kadındı Hayriye. 3 yıldır bizim okulda görev yapıyordu ve geldiği günden beri gözüm hep üzerinde olmuştu. Kocasıyla arasının iyi olmadığını öğrendiğimde ona kur yapmaya başlamıştım. Kurlarıma olumlu karşılık vermiş, benden hoşlandığını belli etmişti. Kocasına boşanma davası açtığını öğrendikten sonraysa ilişkimiz yine duygusal boyutta ama daha ileri bir noktaya gitmişti.

Gece yarılarına kadar telefonda konuşmalar yapmış, birbirimize mesajlar atmıştık. Ancak ne kadar istesem de çıplak görüntüler göndermemişti bana. İlahiyat mezunu, prensip sahibi bir kadındı ne de olsa.

Üstündeki lacivert bol pardesüyü çıkarınca beyaz gömleği ve siyah pileli eteği ile kaldı. Gömleğin altında iri memelerini taşımakta zorlanan siyah sutyeni vardı. Gömleğinin düğmelerini açarken “Giyinme kabini yoktu mağazada, zaten uygun fiyatlı küçük bir yerdi!” dedi. Şimdi onları yatak odasında kızının kendi çırılçıplak resimlerini çektiği aynalı dolaba bakarak giyinecekti.

Gömleği de çıkarınca belden yukarısı çıplak kaldı. Şişkin memeleri sutyenden taşacakmış gibiydi. Onu öyle görünce yarağım yeniden hareketlendi. Edanur’un görüntüleri gözümün önünden gitmiyordu zaten.

Yeni aldığı gömleği giyemeden Hayriye’nin beline sarıldım, boynunu öptüm. “Çok özledim seni, hadi kız, yapalım şimdi!” dedim kulağına. “Delirdin mi sen, kız yan odada, gündüz vakti, tövbe tövbe!” dedi şaşkınca. Ancak benim onu dinleyecek halim yoktu. Elimi atıp memelerini kavradım, sıktım onları. Ardından da sutyenini aşağı sıyırıp çıkardım açığa.

“Konuşma, hadi!” diyerek elinden tutup çektim. Yatağın kenarında dizlerinin üzerinde domalmasını istedim. “Kapıyı kilitle bari!” dedi fısıltıyla. Anahtar delikteydi. Yavaşça kapattım kapıyı ve kilitledim. Güneşlik çekili olduğundan dışarısı görünmüyordu ve içerisi aydınlıktı.

Arkasına geçtim. Siyah pileli eteğini çıkarttım ayaklarından. Dizlerinin üzerine gelen ince siyah çorabı ve benekli beyaz külotu ile kaldı. Koca götünü kapatmaya yetmeyen külotunu indirince dolgun götü ve 3 aydır sikmekten bıkmadığım şişkin amı çıktı ortaya.

Eşofmanımı ve külotumu indirdim. Yarağım manzara karşısında daha da irileşip kalınlaştı. Göt yanaklarını ayırdım. Edanur’un birbirinden ayrık duran göt yanaklarına karşın annesinin iri ve şişkin göt yanakları vardı. Ortada, amının üzerinde kırmızıya çalan rengiyle bana henüz sikme izni vermediği göt deliği duruyordu.

Yarağımın kafasını tuttum ve çok sevdiğim göt deliğinin ağzına sürttüm birkaç kez. Hayriye yine onu götünden sikmek istediğimi sanarak başını çevirip fısıltıyla “Adem yapma öyle, hadi çabuk ol!” dedi telaşlı telaşlı. “Korkma, o şimdi aldıklarını deniyordur tek tek!” dedim. Ardından şişkin amına bastırdım yarağımı.

Hayriye “Ihhh!” diye bir inleme çıkarırken ben de keyifle inledim. Yarağım dibine kadar amına girdiğinde bir süre bekledim içinde. Fırın gibiydi karımın amı. Git gel yapmaya başladım yavaş yavaş. Tıraşlı amının ağzı her seferinde açılıp genişliyor ve yarağımı içine alıyordu taşaklarıma kadar. Hayriye dizlerinin üzerinde köpek gibi domalmış, elleriyle destek alıyordu. Başını çevirmişti yana doğru. Sutyeninden sıyırdığım uçları etli şişkin memeleri sallanıyordu.

Kızından daha uzun ve daha yapılı bir kadındı. Başındaki siyah parlak eşarbını çekip açtım. Altındaki beyaz bonesini de çekip yatağın üstüne attım. Ensesinden topuz yaptığı siyah uzun saçları göründü. Amına gittikçe daha hızlı ve sert yüklenmeye başladım. Göt yanaklarının titremeleri artıyordu her saniye. Az önce istemeyen Hayriye’den şimdi keyifli iniltiler geliyor, başını sağa sola oynatıyordu.

Yavaş yavaş boşalmaya yaklaşırken Edanur’un oda kapısı açıldı. Hayriye telaşla kapıya doğru baktı. Az sonra odanın kapısı tıklandı ve Edanur “Anne!” diye seslendi. Annesi ve üvey babası içerde sikişirken o kapının önündeydi. Hayriye bana eliyle işaret ederek durmamı söyledi. Yarağım amında olduğu halde durdum. “Ne oldu kızım!” dedi heyecanını bastırıp sesini normalleştirmeye çalışarak.

“Şu bluzun kenarı sökükmüş!” dedi Edanur. “Tamam kızım, bakarım sonra, başım ağrıyor şimdi!” dedi yanıt olarak. Kısa bir sessizlikten sonra Edanur “Tamam!” dedi ve kapının önünden çekilip kendi odasına geçti. Oda kapısının kapanma sesi geldiğinde ikimiz de rahatladık. O zaman öncekinden de yoğun ve sert şekilde yüklenmeye başladım Hayriye’nin amına. Hayriye de keyifli iniltilerine geri döndü.

Boşalmaya iyice yaklaşmışken çıktım amından ve “Az ileri git!” dedim. Dizlerinin üzerinde biraz öne kaydı, yatağın üstüne çıktım. Arkasında ayakta dururken belimi eğdim iyice ve kalkık yarağımı bastırdım amına. Hayriye’nin “Ahhh!” şeklindeki iniltisiyle birlikte belimi ve götümü indirip kaldırmaya ve yarağımı amına pompalamaya başladım. Ellerim sırtındaydı.

Yarağım piston gibi girip çıkıyordu amına. Şişmiş taşaklarım ve kasıklarım dolgun göt yanaklarında ses patlamaları yaratıyordu. Birbirini takip eden “Şlop şlop şlop şlop!” sesleri inlemelerime karışıyordu. Hayriye ise telaşlanmıştı yeniden. “Hadi Adem gelmedin mi!” deyip duruyordu. Nihayet boşalmaya başladım. En son sikişmemizin üzerinden birkaç gün geçmişti ama bana bir yıl gibi geldi boşalırken. Döllerim amına akıyordu. Vücudum katılaşmış gibiydi. Birkaç kez yüklendim amına boşalmam biterken.

Hayriye biten evliliğinin son iki yılında kocasıyla hiç ilişkiye girmediğini söylemişti. Öncesinde de ayda bir veya iki kez yaptıklarını anlatmıştı. Bu yüzden henüz 3 aylık evliliğimizde çok yoğun bir cinsellik yaşamıştık. 15 yıllık evliliğinde yaşayamadıklarını benimle birlikte yaşıyor, kadın olduğunu yeniden hatırlıyordu. Gece gündüz demeden fırsat buldukça sikişiyorduk. Şimdi de güzel bir sikişe imza atmıştık.

Yatağın üzerinden indim. Hayriye de ıhlayarak doğruldu. Yüzü terlemiş ve pembeleşmişti. “Ne oldu gündüz vakti azdın!” dedi üzerini düzeltirken. “Çok azdım, ne olsun!” dedim. Ona beni azdıranın kızı olduğunu söyleyemezdim tabii ki. Hayriye kaldığı noktaya geri dönerken ben de yatağa uzandım. Külotunu çekip düzeltti. Aldığı gömlek ve etekleri tek tek denedi. Her biri güzel ve şıktı. Bana da güzel bir gömlek almıştı.

Hayriye mutfağa geçerken ben de banyoya girdim. Edanur’un kapısı kapalıydı. Çişimi yaparken gözüm banyonun zeminine ve duşakabine takıldı. Edanur burada da çıplak resimlerini çekmişti çünkü. Hatta klozetin kapağı üstüne oturup amını çekmişti resimlerin birinde. Amının tazeliği, iri ve dik memeleri, götü gözlerimin önüne geldi. Annesini sikmiştim daha yeni ama üvey kızımın görüntüleri aklımı başımdan aldı yine.

Duşun altına girdim. Edanur’un resimlerini tek tek canlandırdım beynimde. Elimi sabunlayıp yarağımı sıvazladım. Üvey kızımı düşünerek 31 çekmeye başladım.

Siyah, beyaz ve mor sutyenli halini düşündüm önce. Uçları sivri ve dolgun beyaz memelerini getirdim gözlerimin önüne. Banyoda çırılçıplak sergilediği vücudunu canlandırdım. Duşakabinin içinde sabunlu haliyle resmini çektiği amını karşımdaki duvarda görüyormuşum gibi hissettim.

Kasıklarını sıkan pamuklu beyaz külotunu ve tangalarını hayal ettim. O an bir şaşkınlık yaşadım. Çünkü o tangalar benim annesine aldığım tangalardı. Biri tül diğeri normal kumaştan iki tanga vardı resimlerde. Hatta tül olanını bizim yatak odamızda, yatağımızın üzerinde giymişti. Köpek gibi domalmış halde elinde telefon aynalı dolaba bakarak çekmişti resmi. Diğerini ise kendi yatağında çekmişti. Arkadaki kendi giysi dolabı görünüyordu çünkü.

Demek ki Edanur annesinin iç çamaşırlarını biz evde yokken karıştırıyordu. Eğer öyleyse benimkileri de görmüş olabilirdi. Altlı üstlü çekmecelere koyuyordu Hayriye çamaşırlarımızı. Ama çamaşırlardan başka şeyler de vardı o çekmecelerde.

Hayriye’nin hamile kalabilmesi için uygun zamanlar oluyordu adet döngüsüne göre. O günlerde korunmadan sikişiyorduk. Diğer günlerdeyse korunuyor, daha fazla zevk alabilmek için geciktiricili ve uyarıcılı prezervatif kullanıyordum. Ayrıca Hayriye’nin de daha çok ve yoğun zevk alması için uyarıcı ve masaj jelleri almıştım. Muhtemelen Edanur onları da görmüş, keşfetmişti ama resimlerde yoktu onlar.

Annesiyle ben okulda sabahtan akşama kadar kalıyorduk, oysa o dersi bittiğinde eve dönüyordu. Ve bizim evde olmamamızı fırsat bilip bu türlü işler yapıyordu. Yaramaz bir kızdı Edanur.

Amının hemen altındaki göt deliği gözlerimin önünde canlandı bu kez. Yazık ki pek ayrıntılı çıkmamıştı resimlerde ama temiz ve iştah açıcıydı. Bunları düşüne düşüne boşaldım. Döllerim karşı duvardan zemine akarken keyifle inledim. Reelde annesini sanalda kızını sikmiştim.

İnşallah yakında Edanur’u da gerçekte sikerim dedim içimden. Bakireliğini bozmadan en azından götünden sikmek için her şeyi yapmaya hazırdım.

5 yıldır görev yaptığım okulda bazı kız öğrencilerimle oral ve anal ilişkiler yaşamıştım. 41 yaşında müzmin bir bekârdım ve yakışıklı sayılırdım. Okulumuz İmam Hatip Lisesi bile olsa kız öğrencilerin ilgisini çekiyordum. Hele son sınıf kızlar arasında popüler bir hoca olduğum kulağıma gelmişti.

En son geçen yıl son sınıf öğrencisi kızlardan birini mezun olması karşılığında götünden sikmiştim. Yine bir Cumartesi günüydü, Sümeyye adındaki kızı günlük kiraladığım evde bağırta bağırta götünden 5 defa sikmiştim. Karşılığında da mezun etmiştim.

Sümeyye ve diğer kız öğrencilerimi siktiğim gibi üvey kızım bile olsa Edanur’u da götünden sikmek artık tek gayemdi…

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir